İstanbul Kültür Üniversitesi Fizik Bölümü Mezunu Olarak Bir Yolculuk
2009 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi’nin kapısından içeri adım attığımda, önümde yalnızca bir diploma yolculuğu değil; düşünsel derinliği, bilimsel merakı ve insan ilişkilerindeki incelikleri iç içe barındıran bir deneyim alanı açıldı. Fizik Bölümü’nde geçirdiğim yıllar boyunca, salt akademik içeriklerle değil; eleştirel düşünmeyi teşvik eden bir ortam, soru sormanın kıymetini öğreten bir kültür ve samimi bir aidiyet duygusuyla yetiştim. Bugün geriye dönüp baktığımda, bu sürecin en değerli parçalarından birinin, hocalarımla kurduğum uzun soluklu, çok boyutlu bağ olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Fizik eğitimi, özünde sabır, disiplin ve soyut düşünce gücü gerektirir. Ancak bu yolculuğu İstanbul Kültür Üniversitesi gibi öğrenciye rehberlik etmeyi ilke edinmiş bir kurumda yürümek, süreci yalnızca kolaylaştırmakla kalmadı; aynı zamanda ilham verici hale getirdi. Hocalarımızla ders dışında da süregelen akademik ve insani temas, mesleki kimliğimi şekillendirirken bana her zaman güçlü bir dayanak sundu. Mezuniyetin ardından öğretmenlik mesleğine başladığımda, bu bağın ne kadar kıymetli olduğunu çok daha iyi anladım.
Bugün, 2024 yılında, aynı üniversitenin Fizik Bölümü yüksek lisans programında bulunmak; yıllar önce temelleri atılan bu bağın sadece korunmadığını, aynı zamanda derinleşerek yeni bir boyuta taşındığını gösteriyor. Lisans yıllarında öğrencisi olduğum hocalarımla şimdi aynı masada düşünmek, üretmek ve tartışmak; bir eğitim kurumunun mezunlarına nasıl yaşam boyu eşlik edebileceğinin en somut göstergesidir.
İstanbul Kültür Üniversitesi mezunu olmak, bir okuldan mezun olmanın ötesinde; bilime, düşünceye ve nitelikli insan ilişkilerine değer veren bir topluluğun parçası olmayı ifade ediyor. Bu bağlamda, gerek mesleki pratiğimde gerekse bireysel gelişim sürecimde üniversitemin bana sağladığı ayrıcalıkların etkisi her geçen gün daha da derinleşiyor.
Bugün hâlâ aynı heyecanla üniversite koridorlarında yürüyorsam, bunun kaynağı; bana yalnızca akademik değil, aynı zamanda düşünsel tutarlılığı, etik sorumluluğu ve insana dokunabilen bir akademik duruşu örnekleyen kıymetli hocalarımdır. Onlara en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
İyi ki İstanbul Kültür Üniversitesi, iyi ki Fizik Bölümü…
Merve Talaz Badur
Fizik Öğretmeni / Yüksek Lisans Öğrencisi
İstanbul Kültür Üniversitesi – Fizik Bölümü Mezunu (2013)
İstanbul Kültür Üniversitesi Fizik Yüksek Lisans programına 2021 yılında başladım ve 2024 yılında başarıyla tamamladım. Bu süreçte alanında uzman ve her zaman destekleyici olan değerli hocalarım, hem akademik çalışmalarıma hem de tez sürecime yol gösterici oldular. Özellikle tez çalışmam sırasında aldığım danışmanlık ve bilimsel yönlendirmeler, araştırmalarımı daha derinlemesine ve disiplinli bir şekilde yürütmemi sağladı. Üniversitenin sunduğu güçlü akademik ortam ve araştırmaya değer veren yaklaşımı, yüksek lisans eğitimimin her aşamasında bana ayrıcalıklı bir deneyim yaşattı.
Bir fizik öğretmeni olarak, bu programda edindiğim bilgi ve bakış açısı, hem öğrencilerimle yürüttüğüm ulusal ve uluslararası projelere hem de mesleki gelişimime doğrudan katkı sundu. İstanbul Kültür Üniversitesi Fizik Yüksek Lisans programı vizyonumu genişletti, yaratıcılığımı artırdı ve bilimsel düşünceyi eğitim hayatımın merkezine almama olanak tanıdı. Hem bireysel hem de mesleki gelişimime katkı sunan bu sürecin parçası olmaktan büyük bir memnuniyet ve gurur duyuyorum.
Ceren CAN
İstanbul Kültür Üniversitesi
Fizik Bölümü Yüksek Lisans, 2024 Mezunu
Özel Kültür Fen Lisesi
Fizik Öğretmeni
Hayalini Kurduğum Yolda: Fizik Yüksek Lisans Serüvenim
Üniversite hayatım boyunca en büyük hayallerimden biri, sevdiğim alanda derinleşmek ve bilimsel bir yolculuğa çıkmaktı. Bu hayalimi gerçekleştirme fırsatını, İstanbul Kültür Üniversitesinin Fizik Bölümü’nde yüksek lisans yaparak elde ettim. Bugün geriye dönüp baktığımda, bu sürecin yalnızca akademik gelişim değil, aynı zamanda kişisel dönüşüm açısından da ne denli değerli olduğunu daha iyi anlıyorum.
Eğitim hayatım boyunca bana sadece bilgi kazandırmakla kalmayıp aynı zamanda yol gösteren, beni anlayan ve destekleyen hocalarıma teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Onların ilgisi, sabrı ve rehberliği sayesinde hem bilimsel anlamda gelişme fırsatı buldum hem de karşılaştığım zorluklar karşısında yılmadan ilerlemeyi öğrendim. Her bir hocamın desteği, bana yalnız olmadığımı hissettirdi ve bu, akademik başarımın temel taşlarından biri oldu.
Bu süreçte aldığım nitelikli eğitimin yanı sıra, üniversitemin sunduğu araştırma olanakları ve bilimsel ortam, beni sadece öğrenci olmaktan çıkarıp bir araştırmacı kimliğine doğru yönlendirdi. Bugün fizik alanında daha donanımlı, daha meraklı ve daha cesur bir birey olabiliyorsam bunda üniversitemin ve değerli hocalarımın payı büyüktür.
Tüm bu süreç boyunca bana güvenen, yol gösteren ve her zaman yanımda olduklarını hissettiren tüm akademisyenlerimize ve üniversite ailesine içtenlikle teşekkür ediyorum. Bu kurumda yüksek lisans yapmak, hayatımın en özel ve anlamlı deneyimlerinden biri olarak kalacak.
Teşekkürler…
Özcan GÜNEŞ
İstanbul Kültür Üniversitesi
Fizik Bölümü
